Maltepe Masaj Salonu – Mutlu Son
Maltepe Masaj Salonu – Mutlu Son
Maltepe Masaj Salonu . Bana lüzumlu bir yardım olarak diliyorum bunu sizden. Böylece size her şeyi söyleyeceğime söz veriyorum ve her süre karşımdaymışsınız gibidavranmaya çalışacağım. Sizin erdeminiz benim erdemim olacaktır. Sizin rağmenızda yüzümün kara çıkmasını istemem doğal ki. Bu güçlü bağ sayesinde sizi hem güçsüzlük olan sırrımı bilen ve bunu bağışlayan bir arkadaş bununla birlikte beni utanç duymaktan sakınan bir melek gibi saygıyla anacağım. Böyle bir şey istemek bile utanç değil midir? Kibirlenip kendine fazla güvenmenin sonu budur işte! İçimde o duygunun filizlendiğini sezmiştim, niçin korkmadım? Niçin kibirlenip, ne süre istesem onu yener, boyun eğdiririm ona diye düşündüm?
Ne çılgınlık! Aşkın ne olduğundan ne olursa olsun habersizmişim ben. Onunla daha iyi mücadele etseydim, gönlüme bu kadar sahip olamazdı bir ihtimal ve belki o vakit ben bu şekilde gitmek zorunda kalmazdım. Her şeye karşın bu kederli yolu tercih etsem bile, ilişkiyi büsbütün kesmesem de olurdu, bağları birazcık gevşetmekle yetinebilirdim! Şimdi hepinizi birden kaybediyorum, bununla birlikte tekrar kavuşamamak üzere! Ah, sevgili dostum! Ne oluyor! Size mektup yazarken bile şaşırıp beni günaha sokacak dileklere kayıyor gönlüm!
Maltepe Masaj Salonu – Mutlu Son
Maltepe Masaj Salonu. Gideyim, gideyim ve kendime karşın işlediğim bu günahları fedakârlığımla telafi edeyim hiç değilse. Allahaısmarladık saygıdeğer dostum. Beni kızınız şeklinde görün ve öyle sevin, beni evladınızın yerine koyun. İnanın ki beni evlatlığa kabul etmekle vereceğiniz onura layık olmamak-tansa ölmeyi yeğlerim. 3 Ekim 17** , sabahın biri YÜZ ÜÇÜNCÜ MEKTUP Madam de Rosemonde’dan Madam de Tourvel’eBuradan ayrılmanız beni çok üzdü güzelim ama nedenini anlamış oldum ve şaşırmadım. Bunca yılın deneyimine sahibim, sizi severim ve her süre arar sorarım. İç dünyanızı anlayabilmem için bu kadarı yeterliydi.
Mektubunuzla bana hemen hemen hiç yeni bir şey öğretmediğinizi saklayacak değilim. Yalnızca mektubunuzdan öğrenecek olsaydım gene de bilemeyecektim kimi sevmiş olduğinizi. Sürekli sözünü ediyorsunuz ve adını bir kere bile yazmamışsınız. Ihtiyacım da yoktu buna aslına bakarsanız, biliyorum kim bulunduğunu. Sizin bu adı yazmamanızın üstünde duruyorum, çünkü aşkın üslubunun bu olduğunu anımsadım birden.
Son yorumlar